Zıbın? Nebın?

Aziz-Bebe-10lu-Zibin-Seti-Araba-Desenli-7078

“Annelik duygusu sana doğum anında yükleniyor merak etme”. Heee yükleniyor, yüklenmezse yandık zaten. Karnım büyümemiş ve beni şu an rahatsız ediyor olmasa hamile olduğumu hala unutuyor olurdum zaten.

Hangi deli arkadaşım bana bunu söyledi bilmiyorum ama böylece rahatlıyorum. Zira annelik adına hiç bir şey bilmemem bir yana, bugüne kadar civar çocuklar için tüm kınamalarım gözlerimin önünden bir film şeridi gibi geçerken baya bir tırsaklara uğramış durumdayım. Bu bebeler için kategorilerim bile var:

 

  • Uçakta avazı çıktığı kadar bağıran bebeler,
  • Mağazalarda hönkür hönkür ağlayan bebeler,
  • Geceleri uyumamak için düz duvara tırmanan bebeler,
  • Aldığı herşeyi yere atıp, bilerek ve isteyerek kırmak isteyen bebeler,
  • Anne ve babasını dinlememek adına kendini devamlı yaralayan bebeler.

Biliyorum, söylemenize gerek yok. Allah beni bildiği gibi yapsın. Sı.tım. Oğlum doğacak ve ben onunla güzel güzel sessiz sessiz oyunlar oynadığım hayallerim yok; kendimi başımıza gelebilecek en büyük yaygaraya hazırlamaya çalışıyorum. Zaten, babası olacak “Walking Dead” dizisi hayranı insan, bana bu dizi ve diğer korku filmlerini izletmeye devam ederse, bu çocuk tabii ki çılgın bir şey olacak. Benim kalbim çarptıkça o da tekme atıp duruyor zaten.

Henüz 28.haftadayız. Yani 28+4…Bu da ayrı bir mevzu.. Herkes kaç aylıksın derken, vallaaa ben 28 haftalığım şimdi bu kaç ediyorrrrr..hmm heraldee 6 ay gibi bi şey..zırvalarıyla insanların seni hamile mallığına bürünmüş olduğunu varsaymalarıyla geçiyor günler. Hafta ve ay hesabı tutmuyor kardeşim, 10.ayda doğuruyor gibi oluyorsun o vakit.

Tamam, hamilelik ben de biraz mallık yaratmış durumda. Tamam, ben muhteşemim diyemem. Arabayı kapatmadan, parka alıp el frenini çekip bırakıp gidebiliyorum mesela ya da  koyduğum yeri unutmam da cabası. Yalnız bunları yapabilme kapasitem her daim vardı, o yüzden bunu mevcut sıhhi durumuma da bağlamamak gerek. Karnım git gide büyürken içimde durmadan top koşturan bir oğlan çocuğu var. Bugüne kadar korkulardan mıdır, hurafelerden midir nedir bilinmez alışveriş yapmamıştım. Ben yapmasam bile annelerin diktiği, ördüğü, kıyafetler, battaniyeler, kaneviçeler mevcut olsa da, anne adayı olarak ben henüz kıçımı kaldırmış değildim. Taa ki doktorun bize verdiği ihtiyaç listesine kadar.

Hastane çantası. 2 takım zıbın, Hacı Şakir’in özel deterjanı ile yıkanacakmış..

Zıbın?….Nebın?

Özel teterjent?

Bebeklerin gizemli ve tehlikeli dünyasına hoşgeldiniz.

O nedir ya.. Neyse anneler bilir diyerek umursamadım. Zaman geçtikçe etraftaki arkadaşların da  %70 inin hamile olmasıyla baktım ki millet herşeyi tamamlamış ben hala yerimde zıplıyorum, gideyim de bir şeyler alayım artık dedim.

Sesimizi oldukça alçakta tutarak satıcı kadından yardım istedik;

Çok afidirsiniz hınfendı, biz pek anlamıyoruz ama doktor zıbın alın dedi, acaba bunu nasıl buluruz?

Kadın gülse mi ağlasa mı, etrafımızı saran binlerce zıbınımsı şey asılmış zaten, ellerini kocaman açtı, her yer zıbın her yer direniş der gibi..

Sorunun masumiyeti şuradan kaynaklanıyor, zıbın benim hayal dünyamda bir çeşit kundak idi, battaniyemsi bir şey yani. Çocuğu sarıp sarmalıcaz ki hastanede rahat etsin diye. Yıllar evvel halamın kuzenimi sımsıkı bir şekilde böyle bağladığını hatırlıyorum. Kemiklerine bir şey olmasın diye mi demişti neydi, aklıma yatmış demek.. 2014’ün Ankarasında, hala kundak arayan bir anne adayı var. Hem de 31 yaşında. 32 de olabilir henüz karar vermedim.

Neyse bunu set olarak falan satıyorlarmış. Bir kaç takım aldık..Daha sonrası başka bir felaket.. Yenidoğan diye bir sürü şey satıyorlar, bacaklar açık olanı,  kolsuz çıtçıtlılar, e kardeş onu aldık pek şeker, ama bacaklar açıkta kalacak diye hiç sormadık kendimize. Yani biz aslında bir fanila almışız.. Yine eksik, bebe donar mı dedim ama Ağustos ortası donmaz heralde. Sonra sen kendinle kıyaslamasana diye kendimle kavga ettim… Bu böyle sürdü gitti derken ağlamak üzereydim ki olaya el koydum. Eski Mizyal, hormon seviyesi pik yapmış Mizyal’e tokat attı ve rahatladık…Benlik ve üstbenlik olarak ikiye ayrıldık…..Annesiz alışveriş, alışveriş değildir diye orta yolu bulduk ve en hızlı şekilde ortamdan uzaklaştık.

Durum şimdiden böyle. Doğunca hoşgeldin dünyalı diyerek karşılayacağım çocuğumu. Bebekler anne ve babasını kendi seçermiş derler. Deniz oğlum, annenin uzaylı olduğunu bile bile beni seçtiğin için teşekkür ederim. Sanırım esas olarak babanı seçmiş olmalısın. Evet bu daha mantıklı. Ne olur babanı seçmiş ol çocuuumJ

6 Comments

  1. Her ne kadar Turkiye de olmasa da Amerika da yeni moda yine kundak yapmakmiş Mizot:)Sen ileri goruslusun bebegimm :))Deniz’imiz her gordugun bebekten farkli olacak hicbiri birbirine benzemiyor bence:) Allah saglikla kucaginiza almayi nasip etsin..

    • Amin kuzum aminnn:)) O zaman doktoru bir uyarayım ben:) zıbından önce kundak desene hocam diyip bir hava atayım, gururum yerde kalmasın:)) Beraber kardeş karde büyüsünler Aren’imle inşallah:))) ay ne güzel kızımm aynı zamanda okula başlıcaklar hihihiihi:))

  2. yazini sever begenirdim ama bahsi gecen hala annem be bahsi gecen kuzen bensem eger neden adimiz gecmiyor diye dusunuyorum.. soruma cevap alinca begenicem :)) denizcigime gelince ne annesini ne babasini tek basina secmistir bence.. ikiniz birlikte muthis bi ebeveyn olucaksiniz!!

  3. çok güldürdün yineeee Deniz’in anasııı 🙂

Firat Cingi için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir